Einstein ve disleksi

2017 yılında, Intelligence isimli dergide yayınlanan “Einstein and dyslexia: Is giftedness more frequent in children with a specific learning disorder than in typically developing children?”(Einstein ve disleksi: Belirli bir öğrenme bozukluğu olan çocuklarda, “üstün yetenekli olma” tipik olarak gelişmekte olan çocuklardan daha mı sık görülür?) isimli makalede, öğrenme güçlüğü (Anglo-Amerikan terminolojisine göre disleksi) tanısı almış 1413 çocukla yapılan çalışmada, bu durumun gerçeği ne kadar yansıttığı incelenmiştir.

Bu çalışmanın başlıca amacı, öğrenme güçlüğü olan çocukların zeka profillerinin ve bu çocukların üstün yetenekliliğinin, normal gelişim gösteren çocuklardan daha yüksek oranda olabileceği iddiasının araştırılmasıdır. İddia, aslında popüler olmuş Leonarda da Vinci, Einstein, Thomas Edison gibi insanların öğrenme güçlüğüne sahip olduğunun ve bu durumdan zarar gördüğünün ifade edilmesine dayanmaktadır. Ancak makale, bu iddianın aslında sadece ünlü bireylerle ilgili, popüler olmuş, bir takım kanıtlara dayandığını da vurgulamaktadır.

Makalede (WISC-IV ölçeği ile değerlendirilen) öğrenme güçlüğü tanısı konmuş 1413 çocuktan, genel zekâ katsayısının 130’dan yüksek olanlarının oranı, beklenen oranın çok altında (%1’den az olarak ) belirtilmiştir.Bununla birlikte, WISC-IV genel yetenek endeksinin (GAI); özellikle öğrenme güçlüğü olan çocuklar üzerinde ve GAI kriterini kullanarak yapılan değerlendirmesinde, öğrenme güçlüğü olan çocuklardan yetenekli olanlarının, tüm öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların populasyonu içerisindeki oranı % 3.75 olarak bakıldığında bu oran %5’i bile bulmayacak şekilde ortaya çıkmıştır. Buna neden olarak da WISC-IV ün çalışan bellek ile işleme hızı alt değerlendirme alanlarında öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların zayıf sonuçlar alması gösterilmektedir. Bu da zekanın genel ölçüm sonucunu etkilemektedir.

Sonuç olarak, bu araştırmada öğrenme güçlüğü (disleksi) tanısı almış çocukların WISC-IV sonuçlarının, normal gelişim gösteren çocukların sonuçlarından daha düşük olduğunu bilimsel olarak da bize göstermiş oluyor.

Makalede dikkat çeken bir diğer durum ise; öğrenme güçlüğü tanısı almış çocuklar, WISC-IV ölçeği dışında farklı test ve bataryalarla değerlendirildiğinde, bu çocuklarla ilgili tutarlı sonuçlar ortaya konamamıştır.

Not: Arzu eden bu makaleyi bir şekilde ilgili sitelerden erişebilir. Telif hakları nedeniyle sadece bir sayfasını yayınladığımız makalenin tamamını da

https://psycnet.apa.org/record/2017-18406-001 okumanızı tavsiye ederiz...